Kılcal Varis Nedir?
Genellikle kırmızı ince çizgiler veya örümcek ağı şeklinde damar yumaklarıdır. Çok yoğun olduklarında ve genişlediklerinde kırmızı- mavi – mor renklenme gösterebilirler. En sık bilek çevresinde, diz arkasında ve uyluk dış yanda ortaya çıkarlar. Neden oluşuyor, şu an için tam olarak bilmiyoruz. Erkeklere nazaran kadınlarda daha sık görülür. Artmasına sebep olan birçok faktör var; genetik yatkınlık, kilo alımı, cilt yapısı, uzun süreli ayakta durma veya oturma, hareketsizlik, gebelik, hormon kullanımı gibi… Östrojen bu damarların oluşumunu tetikleyen bir faktördür. Bu sebeple hormon kullanılan dönemlerde, hamilelik gibi hormonların tamamen değiştiği dönemlerde daha fazla görülürler.
Kılcal varisler kendiliğinden oluşurken, çoğu zaman herhangi bir ağrı, şişlik, dolgunluk gibi şikâyet oluşturmazlar. Ancak bu durum yıllar içinde değişebilir. İlerleyen süreçlerde, ailede de yatkınlık varsa, yaşın artması, kişinin kilo alıp vermesi, çok ayakta kalması, araya giren hamilelikler kılcal varislerin genişlemesine, daha büyük bir yüzeye yayılmasına sebep olur. Görsel şikâyetler ve kozmetik rahatsızlık gittikçe artar.
Ama sadece burada kalmaz. Kimi zaman yukarda saydığımız tetikleyici faktörlerin etkisi ile bu damarlar daha da genişler ve üzerlerinde ağrı ve dolgunluk gibi şikâyetlere sebep olurlar. Kitabi bilgi olarak kılcal damarların üzerinde çok ağrı olmaz dense de bunca yıllık benim günlük pratiğimde bu damarlar üzerinde ağrı şikâyeti olan ve kozmetik tedaviden sonra da ağrıları geçen birçok hastam oldu. O yüzden aslında burada, kişiye bağımlı bir tablo vardır, her zaman hastayı dinlemek ve şikâyetlerini tam anlamak önemli.
Kılcal Damar Varisleri Tedavisi
Kılcal damar varislerinin tedavisi planlarken muayene sırasında çok iyi değerlendirmek gerekir. Eğer gerçekten sadece yüzeyde belli öbekler halinde ise altta yatan asıl bacağın ana damarları ile bir ilgisi yoksa tedavilerine hemen başlanabilir. Bunu anlamak için önce muayenede değerlendirilir, ardından toplardamar sistemini içeren Doppler Ultrasonografi yapılır özellikle kılcal damarların daha derinde bir bağlantısı olup olmadığına da bakılıp tetkik edilir. Burada yapılacak Doppler Ultrasonografi konusunda uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır, bu konuyla detaylı ilgilenmeyen bir uzman kolaylıkla atlayabilir.
Eğer tüm bu değerlendirmeler sonunda altta yatan herhangi ana damar problemi varsa öncelikle bu tedavi edilmelidir. Aksi halde yapılan tedavi iyi bir cevap vermez. Çok kısa sürede tekrarlar. Etrafta duyduğunuz “Tedavi oldum ama işe yaramadı” deyişlerinin altında genellikle sebep budur. Toplardamar sistemini bir ağaç gibi düşünmek gerekir. Ana damarlar ağacın gövdesi, büyük varisler ağacın büyük dalları, yeşil büyük görünen damarlar daha küçük dalları, kılcal damarlar ise yapraklarıdır. Gövdede bir sorun varsa siz istediğiniz kadar yaprakları budayın yeniden ve yeniden oluşacaktır.
Eğer gövde sağlam, akışlar doğru yönde ve başka bir problem yoksa hemen tedaviye başlanabilir. Tedavide, skleroteropi, cilt laseri ve cilt radyoferans tedavileri uygulanır. Burada hangi tedavinin kullanılacağı damar yapısına bağlıdır. Kimi zaman kombine tedaviler de gerekebilir. Biraz daha büyük olanlarına “Skleroterapi” uygulanır, skleroterapi damar içine ilaç enjekte edilerek kapatma yöntemidir. Çok çok ince iğnelerle damara girilir, bu sebeple hasta çok az bir iğne girişi hisseder, ağrılı değildir. Tedavinin ardından varis çorabı giymek gerekir.
Çok daha ince dallanmalarda ise yine damar yapısına bağlı olarak cilde uygulanan “Transdermal lazer” veya “Transdermal radyofrekans” kullanılabilir. Bu tedavilerin ardından varis çorabı giymek gerekmez.Skleroterapiye göre biraz daha ağrılıdır. İşlem sonrasında damar üzerinde ilk gün kızarıklık oluşabilir, ardından lezyonlar kabuklanır. Kabuklar 15-20 günde dökülür.
Yukarıda bahsedilen tüm tedavi modaliteleri seanslar halinde uygulanır. Tek seferde tamamen geçmeyebilir. Aynı bölgeye yeniden uygulamak gerekebilir. Ama seanslar arasında cevabı görmek ve gereksiz tedavi tekrarlarını önlemek için beklemek gerekir. Tedavi planlamasında, tecrübeli bir hekim sizi bu konuda yönlendirecektir.
Tüm bu sebeplerden, varis çorabı süresi, kızarıklık ve kabuklanma dönemleri, tekrar seans uygulama düşünüldüğünde tedaviye başlamak için en uygun mevsimdeyiz.
Amaç estetik ise ve yaza hazırlanmak istiyorsak tedaviye başlamanın tam zamanıdır.
Her zaman söylediğimiz gibi;
“Hastalık yoktur hasta vardır. Hastaya özel ve özenli tedavi planlaması yapılmalıdır”