Blog

Köprüden önce son çıkış! Varislerinizi ilerlemeden tedavi ettirin!

Varis ilerleyici bir hastalıktır. Dokuda değişiklikler yapmaya başladığında geri dönüşümsüz hale gelebilir. Bu aşamaya gelmeden varislerinizi tedavi ettirin.
Köprüden önce son çıkış! Varislerinizi ilerlemeden tedavi ettirin!.

Köprüden önce son çıkış

Varis daha doğrusu toplar damar hastalıkları çok geniş bir yelpazede kendini gösterir. Çok ince kılcal damarlar, görünen mavi yeşil damarlar ya da kocaman ciltten kabarık büyük damarlar. Hepsine varis diyoruz.

Ama varis sadece damarların görünür hale gelmesi demek değildir. Bu genişlemeler daha önceki yazılarımda da paylaştığım gibi aslında “toplardamarlar içindeki yüksek tansiyondan” kaynaklanıyor. Bu hipertansiyon sadece damarları şişirmekle ve genişletmekle kalmıyor. Aslında yavaş yavaş dokuda birtakım değişiklikler yapıyor. Asıl problem de burada başlıyor! Varis sadece kozmetik sorun olarak kalmıyor, kozmetik olarak daha kötü hale gelmesinin dışında ilerleyici bir hastalık olarak vücutta değişikliklere yol açıyor. Bizim klinik sınıflamalarımızda ince kılcallar hastalığın 1. Evresini (CEAP 1), büyük kabarık damarlar 2. Evresini (CEAP 2) teşkil ediyor. Hastalık burada durmuyor. Hiç unutulmaması gereken nokta belki de bu;

Varis sinsi, yavaş ama ilerleyici bir hastalık!

Toplardamarlar içindeki yüksek tansiyonun etkisi ile önce damar cidarı bozuluyor, damar cidarından sıvı doku içine sızmaya başlıyor. Bacak bileklerden başlayarak şişmeye başlıyor. Bu da hastalığın 3. Evresine geçişi gösteriyor. (CEAP 3) Ama sadece sıvı sızmıyor. Beraberinde kan hücreleri de damar dışına çıkıyor, olmaması gereken hücreler ve maddeler dokuda birikmeye başlıyor. Ve dokuda savaş başlıyor. Evet sonuçta “Enflamasyon” yani “Yangı” yani dokuda bir savaş oluyor. Ve artık hastalığın 4. Evresindeyiz (CEAP 4). Vücut artık alarm veriyor, bu yüksek tansiyonun yarattığı zararı kompanse edemediğinin işaretlerini vurguluyor! Sonuçta neler oluyor;

  • Bileklerde renk koyulaşıyor, önceleri hafif bir koyulaşma iken yavaş yavaş mor siyah renge doğru ilerliyor.
  • Kaşıntılar başlıyor
  • Venöz egzama dediğimiz cilt döküntüleri oluyor.
  • Cilt kuruyor
  • Cilt altı sertleşiyor
  • Cilt elastikiyetini kaybediyor
  • Küçük damarlar artan bir hızla ayağı ve bilekleri kaplıyor.
  • Yer yer doku daha da incelip hatta bağ dokusuna dönüşerek parşömen kâğıdı gibi oluyor.

Tüm bu deri değişiklikleri ilk başladığı andan itibaren hastalığın doku açısından geri dönüşümsüz safhası başlıyor. Evet! CEAP 4 dediğimiz 4. evre varis hastalarının ne yazık ki hastalığı geri çeviremediğimiz evresi.

Bundan sonra çok ufak travmalarla, kaşıyarak ya da çarparak bileğe gelen küçük bir darbede yara açılabiliyor. Ki bu hastalığın son aşaması oluyor. CEAP 6 dediğimiz bu aşama “Açık yara/açık ülser” aşaması tedavi edilmesi son derece zor aşamasıdır. 5. aşamayı atlamadım. Eğer ülseri kapatabilirsek ayak 5. aşamaya geçiyor. Yani doku değişikliklerinin başladığı 4. evre ile açık yaranın olduğu 6. evre arası yarayı kapalı tutabildiğimiz aşamaya 5. Evre (CEAP 5) diyoruz.

       İşte 4. evre (CEAP 4) köprüden önce son çıkış.

Bu aşamadan sonra hastalığın doku değişikliklerini çok da fazla geri döndüremiyoruz. Bu aşamada çok geç kalmadan ameliyat etmeliyiz. Eğer ameliyat şansı varsa ameliyat ettiğimizde; hastalığın ilerlemesini durdurabiliyoruz. Yara açılmasını engelleyebiliyoruz ama hastalığı geri çeviremiyoruz. Yani tedavi her aşamada şart. Ama 4. Evreye gelmeden tedavi edebildiğimiz hastalar bundan sonraki hayatlarını varis ile ilgili bir sorun olmadan geçirebiliyor. BU aşamadan sonraki tedavilerde ciltteki değişiklikler biraz düzeliyor ama tamamen normal eski haline gelemiyor...

       Ne olur bu aşamaya gelmeden varislerinizi tedavi ettirin.

       Varisleriniz var ve bileklerinizden başlayarak alt bacakta renk değişiklikleri, egzama, ciltte kuruma, sertleşme gibi bulgularınız varsa tedavinizi geciktirmeyin.