Blog

Lazerle Varis Tedavileri, Ameliyatlı ve Ameliyatsız Lazer Yöntemleri

Lazerle varis tedavisi herkesin çok merak ettiği bir konu. Çoğu zaman da bu iki ayrı tedavi şekli ile hastaların kafası karışıyor. Bu yazımızda varis probleminin özelliklerine göre farklı lazerle varis tedavisi yapıldığından bahsedeceğiz.
Lazerle Varis Tedavileri, Ameliyatlı ve Ameliyatsız Lazer Yöntemleri.

“Laserle anında çözüm”, “Ameliyatsız varis tedavisi”, “Lazerle varislerinizden kurtulun” sloganları ile  lazer bir sihirmiş gibi anlatılıyor.

Varis gerçekten çok geniş bir yelpazede ortaya çıkıyor. Çok ince çizgi şeklindeki kılcal damarlara da varis diyoruz. Bacağın üstünden kabarıklaşmış, solucan gibi ya da makarna gibi olmuş kocaman damarlara da varis diyoruz. Damarların hepsinin tedavisi farklı farklı yöntemler gerektirir. Damarın sorununun kaynağına vey aproblemlerine göre, farklı varis tedavisi uygulanmaktadır. Bugünkü konumuz lazer ile varis tedavisi olduğu için biraz bu iki ana tedavi farkını anlatacağım.

Lazer denilince aslında iki ayrı enerjiden de bahsediliyor. “Lazer” ve “Radyofrekans”. Aşağıda anlatacağım her iki teknikte de hem Laser/Lazer hem de Radyofrekens aynı teknikle kullanılabilir. Varis sorununa göre kullanılan enerji farklı olmaktadır. Hastanın damar yapısının özelliklerine göre, hangi enerjiyi kullanacağıma karar vermekteyim. 

Laserle (Radyofrekansla) İnce Kılcal Damar Varis Tedavileri

Kılcal damar varis tedavisi, cilde dışarıdan uygulanan bir tekniktir. 

Bu tip tedaviler ise tamamen estetik amaçla yapılan tedavilerdir. Damar haritası çıkartılarak altta yatan herhangi bir büyük damar problemi olmadığından emin olunduktan sonra bu tedavilere geçilir. Damar haritası, varis konusunda deneyimli bir radyolog tarafından çekilen doppler ultrasonografi ile çıkartılır. Damarın ciltteki derinliğine göre uygun dalga boyundaki laser ışını ile cilde direkt uygulanır. Yâda radyofrekansda ince iğneler ucundan yine radyofrekans dalgaları damara doğru yönlendirilir. Damar içindeki kan elemanları tarafından bu ışın ve dalgalar emilir ve bir enerji oluşur, bu enerji ile damar içi bir çeşit yanma olur ve damar tahrip olur. Bir süre sonra da vücut tarafından yok edilir. Hasta biraz ağrı duyabilir. Ağrıyı tolere edemezse cilt kremlerle uyuşturulur. Çok, çeşitli dalga boyları ile çalışan çok çeşitli cihazlar var. Bu tedavilerin hiç birisinde ne yazık ki sihirli bir sonuç yoktur. Damarlar hemen yok olmaz, vücudun bu tahrip neticesinde damarı ortadan kaldırabilmesi için bir iyileşme süreci vardır, birkaç seans uygulamak gerekebilir. Ama büyük oranda görsel bir iyileşme sağlanır ve hasta kozmetik olarak tatmin olur.

Kılcal Damar Varis Tedavisi, aşamalı varis tedavisi diye anlattığımız tedavilerin en son basamağıdır. Altta yatan damar problemleri önce diğer yöntemlerle halledilir ya da böyle bir problem yoksa direkt bu tedavi uygulanır. 

Damarlar genellikle aynı yerden yeniden çıkmaz ama vücut bunları oluşturmaya eğilimli ise, kilo alıp vermeler, çok ayakta kalmalar, hormon değişimleri veya hormon ilacı kullanımları gibi sebeplerle bu ince kılcal damarların başka başka yerlerde çıkmasına sebep olabilir.

Lazerle (Radyofrekansla) Varis Ameliyatları

Damar içi Laserle damar kapatma tekniği (Radyofrekansla)

Estetik bir tedavi değildir. En sık uyguladığımız, şu anda da literatürde de 1. sırada tavsiye edilen varis ameliyatı yöntemidir. Hastaların çok büyük bir kısmında büklüm büklüm olmuş, hastalarımın tabiri ile solucan veya makarna gibi ciltten kabarık, ayağa kalktığında şişen, çok ayakta kalınca daha da şişen büyük damarlar vardır. Bilek çevresinde de renk değişiklikleri ve ince kılcal damar çatlamaları yoğundur. Bu seviyedeki varisler ileri derecededir ve aslında hastanın şikâyeti ciddidir. Büyük ana damarlardaki varisler için kullanılan bir “ameliyat tekniğidir”.  Büyük safen ven ve Küçük safen ven dediğimiz bacağın yüzeyel sisteminin iki ana büyük damarı için kullandığımız yöntemdir. Bu damarların derin sistem ile bağlantı yerlerinde (Kasık ve diz arkası) yer alan kapaklarda kaçak olduğunda uygulanır. 

Bu teknikte hasta ameliyat ortamındadır. Hasta ameliyat sırasında veya sonrasında herhangi bir ağrı hissetmez. Hemen ayağa kalkabilir, hemen yemeğini yiyebilir, ertesi günü günlük yaşantısına dönebilir.Şahane bir şekilde genel anestezi veya belden uyuşturma gerekmez. Ameliyat stresini gidermek için sakinleştirici hastanın ihtiyacı kadar yapılır. Lokal anestezi altında diz hizasından damar içine iğne yardımıyla girilir. İğnenin içinden Laser veya Radyofrekans kateteri bozuk kapağın olduğu bileşke bölgesine kadar ilerletilir. Etrafına lokal anestezi yapılır. Laser veya Radyofrekans enerjisi ile damar, içerden yakılarak, kateter yavaş yavaş geri çekilir, damarın kendi üzerine kapanması sağlanır. Solucanvari olan damarlar aslında bu ameliyatı yaptığımız damarın yan dallarıdır. Onların içinden lazer kateteri ilerlemez. Küçük deliklerden bu damarlar özenle temizlenir. 

Benim de hastalarıma en sık tavsiye ettiğim, ameliyat öncesi doğru “damar haritasına” göre planlanarak, tecrübeli bir varis doktoru tarafından yapıldığında ve iyi kateterler kullanıldığında tekrarlama ihtimali neredeyse hiç olmayan son derecede güvenli ve konforlu bir ameliyat tekniğidir.

“Hastaya özel ve özenli tedavi” tedavi başarısının olmazsa olmazıdır.

Tüm bu tedavilerde başarı sağlanabilmesi için hastanın tüm damar sisteminin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi, bu konuda eğitimli ve tecrübeli bir radyoloji uzmanı tarafından “Damar Haritasının” çıkartılması, buna göre hastaya özel tedavi planlaması yapılması gerekir. Her zaman söylediğim gibi...