Yüzeyel varislerde pıhtı genellikle önemsiz karşılansa da oldukça ciddi bir tablodur.
Kızarklık, şişlik, hassasiyet, kırmızı bölge üstünde ağrı, sertleşme ve damarın ip gibi ele gelmesiyle tanınabilir.
Varis ile birlikte olmadığında altta yatan başka bir hastalığın habercisi olabilir. Ki bu hastalıklar; Romatizmal hastalıklar, İmmün sistem bozuklukları, Kan hastalıkları ve hatta Kanser gibi sebepler olabilir.
Kimi zaman kendiliğinden oluşmuş bir pıhtı vücudun herhangi bir yerindeki tümör veya kanserin ilk belirtisi olabilir. Bu açıdan hekimin mutlaka dikkatli olması gerekir.
Varisli damarın üzerinde pıhtı oluşumu ise daha sık gördüğümüz bir tablodur. Bu pıhtı küçük bir bölgede sınırlı ve ana damarda değil sadece yan damarda ise lokal tedaviler yetebilir. Ancak pıhtı geniş bir sahada, ana damar ilerliyor, hatta diz üstü ana damarda yer alıyorsa çok çok dikkatli olmak ve ona göre tedavi planlamak gerekir. Bu tip yüzeyel pıhtıların da Derin sisteme ve ordan kalp ve akciğere gitmesi ve Pulmoner Emboli dediğimiz bir tablo oluşturma riski vardır. Ve bu risk oldukça yüksektir. Uzun süreli pıhtı eriticiler kullanmak gerekebilir.
Pıhtı tanısı konurken yine Doppler Ultrasonografi çok önemlidir. Pıhtının yerleşimi, uzunluğu, nereye uzandığı, yan dal ya da ana damarda yer alması, yüzeyel ve derin sistemin bileşke bölgelerine uzaklığı çok detaylı bir şekilde incelenmeli, yani damar haritası çıkartılmalıdır. Tüm tedavi planlaması bu sonuçlara göre yapılacaktır.
Daha önce pıhtı geçirmiş varisli damarda ameliyat planlaması ise başlı başına ayrı bir konudur. Yine ameliyat öncesinde pıhtının iyileştikten sonra ana damarlarda bıraktığı tahribat Doppler Ultrasonografi ile ortaya konulmalı, “Damar haritası” çıkarılmalıdır. Buna göre hangi tekniğin (Açık cerrahi, Laser, Radyofrekans, Glue) uygun olduğuna karar verilecektir.